Benim hanım aşırı hayvan sever birisidir. O kadar hayvan sever ki tarif etmek mümkün değildir. Hayvanlara kötü davranan insanlarla asla bir arada durmak dahi istemez. Örneğin; biri ona Ankara’da parasız ot var veya kedi köpek yiyeceği dağıtıyorlarmış desinler ve hiç vasıta yok desinler yürüyerek el arabasını alıp sabah erkenden yola koyulur. Benim hanımın hayvanları çok sevdiğini bilen köylüler bizim kapıya köpek, kedi yavrularını gizlice atıp kaçıyorlar. Hanımda benden gizli hayvanların samanlığına onları saklıyor ve her süt sağışında onları doyuruyor. Benden çekinmesinin nedeni kapı baca kedi köpek ile dolduğu için artık canıma tak edişiydi. Yeter hanım dedim kedi köpekten ne evde ne de bahçede yürüyemiyoruz dedim. Bu sebepten benden gizli bakıyordu. Ben de hayvanları çok severim. Kapı kapatma aletini bu sebepten icat ettiğim için uzun uzun anlatmak zorundaydım. Benim evde odun sobası vardır ve odun sobası oturma odasında bulunmaktadır. O zamanlar kışın tek soba ile idare ederdik, diğer dört odada soba kullanmayız ve kış mevsiminde buz gibi odalarda yatardık. Ancak elektrikli battaniye olmayan yatağımız yoktu. Şimdi konuya gelelim, evdeki kediler bir salona bir oturma odasına sürekli girip çıkıyorlar ve hanım, ben, kızım, annem sürekli kapıyı açıp kapatmaktan bıkmıştık. Bu sorunu mutlaka çözmem gerekiyordu. Bir gün sadece bunun yapımını ele aldım ve kapının kapatma dilini iptal ettim. Kapının üstüne bir makara taktım, kapının ana şasesine çelik halat taktım. Makaranın üstünden aşağıya pet şişeye kum doldurarak halata bağladım ve artık kapımız bir kedinin gücü ile açılıyordu. Ağırlık sayesinde kendi kendine kapanıyordu. Ancak ağırlık aşağı yukarı hareket ederken sağa sola çarpıyordu. Hemen demir bir boru yaptım ve yine içine kum doldurdum. Bu borunun dışına geçecek şekilde bilezikleri montaj yaparak sağa sola çarpma işlemini de önlemiş oldum. Artık kediler kendi girip ve üstelik tırnaklarını takarak çıkmayı da öğrendiler. Kapı kapatma işinde çelik halat ile sarkma gücünü kullanmanın uzun vadeli olmadığını gördüm. Çünkü çelik halat makara üstünden kırk beş derece bükülerek hareket ettiği için altı ay içinde kırılma yapmaktadır. Halat sisteminden yay sistemine geçtim, ancak yayın açılıp kapanmasını kullanamazdım. Çünkü yay açıldıkça çekme gücü artmakta olduğu için kapı kapatma işlemine uygun olmamaktadır. Bu nedenle öyle bir yay sistemi bulmam lazım ki her açıda aynı güç kullanılması gerekmektedir. Uzun çalışmalarımın sonucunda tam istenilen yay sistemini yaptım. Bu sistem dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan bir sistem olduğunu gördüm. Yine bir ilki başarmıştım. Yaptığım yay sistemi kapının her açısından aynı kilogramda itme gücünü kullanma suretiyle ittirme yapmaktadır. Kapı tam kapanma esnasında var olan ve birçok yerde kullanılan kapama sistemini kullanarak kapı kolu kullanmanıza gerek bırakmamaktadır. Yani kapı kolunu aşağı basarak açma yapmanıza gerek olmadan. Kapı kolu yerine bir topuz koyarak ittirme veya çektirme suretiyle kapımız açılıp kapanmaktadır. Bu sistemi başarabilmek için diğer icatlarım kadar uğraş verdim. Her icadım için çok çalışma yaptım. Bu çalışmalarımın onda birini dahi yazmadım, sadece önemli gördüğüm konuları yazdım. Örneğin; kapı kapatma yayının telini bulabilmek için İstanbul’a gittim ve altı çeşit onar kilo yay teli aldım. O tellerin kalınlığı olmadı. Yine İstanbul’a gittim. Ayrıca onar kilo tel aldım, yine olmadı ve Düzce’de yay satan bir yer varmış. Ona gittim fakat adam bir kilo çelik telden on kat daha pahalıya veriyor. Hem de kendisine yeni bir icat yapıyorum, denememe rağmen fiyatı indirmedi. Ben her icadım için evimden Düzce sanayisine gidip gelmek için en az elli kilometre yol yapmak zorunda idim. Bazen üç defa git gel yapıyordum. Bu güne kadar sadece icatlar için yaptığım masraf iki yüz bin doları geçmiştir. Mustafa Kemal’den sonra canıyla kanıyla parasıyla bu ülke için mücadele veren ikinci insanın ben olduğuma inanıyorum. Kapı kapatma sistemini yapmayı başarmıştım ve daha da geliştirmek için yeniden deneyler yapıyordum. Ancak benim ana gelirim fındık olduğu için fındık fiyatları yarı yarıya son altı yıldır düşürülmesi tüm çalışmalarımı frenlemiştir. Son altı yıl içerisinde bu sıkıntı beni çok üzmüştü.
Kendinizi inanılmaz bir deneyim ve en iyi nihai ürünle sonuçlanan gerçek bir ortaklıkta çalışırken bulacaksınız.