Bir gün amcaoğlu Temel abim ile buluştuk. Temel abi sen her şey yapıyor musun dedi. Evet, sen de bir şey iste yaparım dedim. Peki, fındık dibi kazma makinesi yap dedi. Tamam, abi yaparım ancak malzeme masraflarını sen ödersen yaparım, dedim. Hayır, önce yap göreyim ondan sonra düşünürüz dedi. Bu söz üzerine birinci örneğimi elektrikli bir motorla yaptım ve test sonuçları olumlu çıktı. Amcaoğlunu görmesi için davet ettim fakat maalesef gelmedi. Bu davranışı beni çok üzmüştü. Ben her yıl icat sergilerine gidiyorum ve aşırı ilgi görüyordum. Gazeteler, televizyonlar ve dergiler Türkiye’de çok büyük ses getirmeye başladı. Bir günde sekiz televizyoncu çekim yapıyordu. Çeşitli yerlerde yaptığım sergilerde, üniversitelerde büyük alkışlar, onur ödülleri alıyordum. Kazma icadımı gören ziraat mühendisleri olsun bölge il ziraat müdürleri olsun kazma icadımın çok önemli olduğunu sık sık söylüyorlardı. Var olan sistemlerin toprağın içinde verim moleküllerini öldürdüğü için Amerika’da birçok ülkede yasaklamışlar diyorlardı. Benim kazma sistemim dünyada en az verim moleküllerine zarar veren sistem olduğuna dikkat çekiyorlardı. Ben bu kazma işine tekrar el attım ve üç buçukluk bir mazotlu motor ile kazma makinesi yaptım. Kazma makinesi aynı insanların kazma ile kazıma şekliyle bire bir yaptım. Motor gücü çok düşük olduğu için dört kazma monte ettim ve sekiz cm derinliğinde kazmaktadır. Motor büyüdükçe hem kazma sayısı çoğalıyor hem de derinlik yükseliyordu. Tek ayarla çalışma yapılabiliyordu. Tek ayarda çalışması şanzımansız olduğu içindi. İstenilen şekilde kazma işlemi yapamıyordum. Tekrar ele aldım zincir dişlileri monte ederek üç kademe meydana getirdim ve çok güzel olmuştu. Ancak kademeler arasında çok fark olduğu için yine istenilen ayara cevap vermiyordu. Yani iki santimde bir kazmalı yordu veya dört santimde veya altı santimde oysan her milimetreye göre ayarlanmış olsa toprağın sertliğine göre motor gücü cevap vermekte zorlanmayacaktır. Bu sebepten katlamasız bir şanzıman gerekiyordu. Mobiletlerdeki kayış sisteminde olduğu gibi ancak mobiletlerdeki sistem de zora geldiği zaman açılma yaptığı için ağır işlere uygun değildi. Gölyaka sanayisinde demirci Mehmet abi vardı. Birçok körük işlerimi ve torna işlerimi ona yaptırıyordum. Mehmet abi beni çok koruyordu. Çünkü seller gibi para harcadığım için bana çok acıyordu ve bu sebepten birçok işimden işçilik parası almıyordu. Ben bu kazma işini ona hediye vermek istiyordum ancak çok inatçı ve gururlu bir insan olduğu için bunu kabul etmeyeceğini biliyordum. Bu sebepten al senin olsun üret para kazan deme yerine gel beraber üretelim para kazanalım dedim. Tamam, olur önce güzel bir örnek daha yapmamız gerekiyordu ve hemen örneğe başladık. Her gün hatta cumartesi, pazar dahi Mehmet ağabey örneği çıkartmak için müşterisinden fırsat buldukça kazma işine el atıyordu. Tüm masraflarını Mehmet ağabey ödüyordu. Kazma makinesini yaparken torna işini yürüten kardeşi çok gönülsüz olduğu için abisine bırak şu avare işleri deyip duruyordu. Sanayide iş yeri olanların birçoğu Mehmet ağabey ile dalga geçiyorlardı. Yeni bir icadın neler olduğunu neler kazandıracak olduğunu bilmiyorlardı. Mehmet ağabey söylenenlerden bıkmıştı, kazma aleti üzerinde bir yıl çalıştık ancak bir yıl içerisinde belki de bir ay çalışamadık. Çünkü Mehmet ağabeyin müşterisi arı gibi kaynıyordu. Bu sebepten dolayı günde yarım saat bir saat ancak çalışabiliyorduk ve işi bitirmek üzereydik, hatta motor dahi alındı. Bir aylık işimiz kalmıştı, Mehmet ağabey iş yoğunluğu nedeniyle bir ay ara verelim dedi. Bir ay bitmişti, iki, üç derken bir yıl ara verilmişti. Bir gün Mehmet ağabeyin kalp krizinden öldüğünün haberini aldım. Benim moral bulduğum en iyi insanım artık yok olmuştu. Gölyaka sanayisi benim için ölmüştü. Mehmet ağabeyin kardeşi Ramazan’la o aleti tamamlamamız mümkün değildi. Çünkü icat işlerini boşa uğraşma işleri gibi görüyorlardı. Hatta Mehmet ağabeyin oğlu da aynı görüşe sahip olduğu için kazma makinesinin bitmesi söz konusu olamazdı. Gölyaka’nın insanları o makinenin ortaya çıkmasını merak ediyorlardı. Ben bu beklentiyi boşa çıkarmamak için kendi iş yerimde kazma makinesi yapmaya karar verdim. Ancak yeterli takım taklavatım yoktu. Hemen fındığı sattım en az yedi bin dolarlık malzeme aldım ve altı ay içerisinde kazma makinesini bitirdim. Ancak şanzıman işi beni çok rahatsız ediyordu. Yeni bir kademesiz şanzıman bulmam gerekiyordu. Araştırdım, maalesef yoktu ve artık iş başa düşmüştü. Dünyada böyle bir şanzımanın olmaması beni daha da kamçılamıştı ve kazma makinesine yönelik şanzıman düşünmeye başladım. Bir örnek çıkarttım Örnek üzerinde testler yaptım ancak bu testler olumsuz çıktı. Tüm hayallerim suya düştü, tekrar ele aldım ve olmayan kesimi olur hale getirdim ve montajını yaptım. Tüm beynimdeki yapı eksiksiz ortaya çıkmıştı. Kazma işi kademesiz ayar ile çok olumlu olmuştu. Her yıl üzerinde geliştirmeler yaparak son hale getirdim. Mehmet ağabey öldükten sonra tekrar iş yerine gittim ve kardeşi Ramazan ile devam ederek, kazma makinesini tamamlamamızı istedim. Ramazan hayır ağabey biz o işler ile uğraşamayız dedi. Peki, o makine ne olacak,dedim. Söküp parçalayacaksın dedi. Ramazan o zaman sat bana makineyi dedim, ramazan bana yok ağabey sen istediğim parayı veremesin dedi. Ben onu söker ve parçalarını değerlendiririm dedi. Ramazan sakın sökme ben size masraflarını ödeyerek alırım, bana altı ay zaman ver parayı getirir alırım. Anlaştık dedi, ramazan benimle konuştuktan sonra makineyi yağmurun karın altına kendi dükkânının önüne atmış ve makinenin tüm hassas yerleri pas tutmuş. Bir ay sonra makinenin tüm milleri bilye yatakları paslanmış şekilde duvarda gördüm. Şok oldum işte bu sebepten kendi iş yerimde bir yenisine başlamak zorunda kalmıştım. Aradan iki yıl geçti Ramazan’dan o makineyi satın aldım. Onu hatıra olarak saklamak için aldım ve müze yaparsam içine koyacağım. Yeni yaptığım kazma makinesi ile hem kendi bahçemi hem de komşularımın bahçelerini sürerek test ediyordum. Yirmi dönüm fındık bahçemi sürdüm ve çıkan eksikleri tamamlayarak ülkemiz için yeni kazma icadını ortaya çıkarmış oldum. Yaptığım kazma makinesine bir de römork yaptım. Hem de damperli yaptım, en önemli tarafı römork devrilmeyen bir sistem tasarladım. Aynı zamanda yük boşaldığı zaman o yükün dağılmamasını sağladım. Kazma makinem aynı zamanda mayın patlatma işine de yarıyor. Yani mayın arazisinin her bir santimine kazma darbesi yaptığı için mayının üstüne darbe yaparak patlatır. Bu patlamadan asla etkilenmez şekilde tasarlanabilmektedir. Kazma sistemi aynı zamanda ürün arası çapa yapma özelliği taşımaktadır. Bir alet bir amaç için yapılır, ancak yüzlerce amaca çevrildiği zaman, yüzlerce çeşitli aletler olarak satışa girebilir. Bu yüzden olmayan bir icat çıkmasına kök icat denir. Gebze Meslek Yüksek Okulundan düzenlediği buluş yarışmasına davet edildim. Proje bazında bir yarıştı. Bu yarışa proje olarak katılmayı kabul etmedim. Yani proje ile katılırsam para ödülüne dâhil olacağımı söylediler. Benim yaptıklarım icat olduğu için sadece resim ile katılmayı kabul ettim. Dördüncü olmuştum. Gebze Meslek Yüksek Okulunda bir hafta gösteri yapmıştım ve orada kazma makinesini Rektöre göstermek için çalıştırdım. Rektör şaşırmıştı ve beni tebrik etmişti. Buluş yarışmasında dereceye girenler bir hafta Kocaeli Ticaret Odasında sergi yapacaktı. Arkasından Gebze Ticaret Odasında bir hafta gösteri yaptım. En sonunda Gebze Meslek Yüksek Okulunda da gösterilerime devam ettim.
Kendinizi inanılmaz bir deneyim ve en iyi nihai ürünle sonuçlanan gerçek bir ortaklıkta çalışırken bulacaksınız.